Köy Hakkında

1997 Yılındaki Nüfusu : 201 Kişi
2000 Yılındaki Nüfusu : 174 Kişi (%15 Azalma)
2008 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı : 191 Kişi [Erkek:99 – Bayan:92] (%10 Artış)
İl Merkezine Uzaklık : 45 Km
Rakım : 45
Sağlık Ocağı : Yok
İlk Öğretim Okulu : Var-Faal
İlk Öğretim Okulu : Yok (Taşımalı Eğitim)
Ptt Şubesi : Yok
Ptt Acentesi : Var
Su Şebekesi : Var
Kanalizasyon : Yok
Şu Andaki Muhtar : Seyit Ali Selek

*************************************************************

Konya Meram Kayadibi (Girivat) Köyü

Kuruluş Tarihi: 1849

Konya ili Meram ilçesi, Hatunsaray beldesi (Lystra Antik kent) yakınındaki Kayadibi (Girivat) köyündeki, tepe üstü yerleşiminde kilise kalıntıları ve kaya mezarları incelenmiştir.

Kayadibi Köyü: Kayadibi köyü Hatunsaray beldesinin 4.7 km. batısındadır, Karaağaç’ın 9.1 km güneybatısındadır ve Akören’in 15.6 km kuzeybatısındadır. Köyün eski adı olan Girivat’ın işlenmiş maden anlamına geldiği, köy halkından öğrenilmiştir. Köy evlerinin altında depo, kiler, ahır olarak kullanılan oyuklar vardır

Kaya kiliseleri ( N:37°34.595’, E: 32°17.671’, El: 1090 m): Köy camisinin 100-150 m. Güneyinde anakayaya oyulmuş üç adet kilise bulunmaktadır.

tarihce_1

 

 

 

 

 

Kayadibi Kaya Oygu Kiliseleri

5.9 m. Ölçülerindeki birinci kilise apsisli doğal kayaya oyulmuş yuvarlak kemerli haç kabartmalı kısmen boya izleri belirgin, volkanik kaya tüfüne oyulmuş sağında solunda aziz panoları olan kayaya oyulmuş, doğu tarafında 1.65 m. Kalınlığında duvar bulunan bir kilisedir.

Kayadibi mevkiinde (N: 37°34.572’,  E:32°17.807’,  El: 1090m.)  birinci kilisenin 100 m güneyinde mezar odası, rahip odası ve tamamen ana kaya içerisine oyulmuş kilise bulunmaktadır. Dokuz direkli kilise olarak bilinen yapıda, aziz panoları ve duvar resimleri vardır. Boya izleri belirgin olan kilise volkanik tüftür. Burada kayaya oyulmuş nişler bulunmaktadır. Ana kayada cıva izleri bulunmaktadır.  Kilisenin boyaları bu cıvalardan elde edilmiş olmalıdır.

Daha kompleks bir yapı olan “dokuz direkli kilisenin “ girişi 2.35X2.50 m ölçülerindedir. Şapel içi  5.30X8.93 m. ölçülerindedir. Şapeldeki duvar resimleri incelendiğinde, önce kırmızı daha sonra siyah ve en son olarak da saman katkılı toprak sıva ile sıvanmış olduğu görülmüştür.

Ortadaki kilisenin kuzeyinde çok az belirgin olan bir kilise kalıntısı daha bulunmaktadır.

Köyün güneyinde ana kaya dibinde üç adet kilisenin fotoğrafları çekilip, ölçüleri ve krokisi alınmıştır.

Tepe üstü yerleşimi ve kaya mezarları: köyün kuzey batısındaki tepe üstü yerleşimi (Girvat kalesi) ve yamaçlarında kayalık alanın alt kesimlerinde doğu yönde kaya oygu mezarlar görülmüştür. Ova ve ana kayaya hâkim bir mevkide bulunan yamaç yerleşmesi, Kaya Mevkii olarak bilinmektedir. Kayadibi köyünün tepesindeki kalede,  (güney yamaçta), kazıcı ve delici çakmak taşları,  ezgi taşları ile şekillendirilmiş obsidenlere rastlanılmıştır. Neolitik (?), Kalkolitik, İlk Tunç çağı keramik parçaları bulunan alanda, çok az Roma ve Bizans keramiği tespit edilmiştir. Ovaya ve anayola hâkim tepe yerleşiminde Klasik ve Hellenistik dönemlere ait bir bulguya ulaşılmamıştır. Ayrıca tepenin doğu eteklerinde çakmaktaşı alet endüstrisi ile ilgili işletildiği sanılan erken dönem yatakları tespit edilmiştir.

Kayadibi tepe yerleşiminin Çatalhöyük’ün 100 km batısında önemli bir İlk çağ yerleşimi olabileceği değerlendirilmiştir. Ana kayaya oyulmuş mezarlar bulunan alan, Karahisar yerleşiminin 24 km. doğusundadır. Kayadibi ve Karahisar bir günlük yürüme mesafesindedir.

Kayadibi yerleşimi (N: 37°34.703’, E: 32°17.439’, El: 1229 m.) antik Lystra ve Kilistra yerleşimi arasında, doğal korunaklı bir alandadır.

Beybes-Akçeşme  mevkii:  Konya  ili,  Meram  İlçesi  Akçeşme-Beybes mevkiinde  (Roma  ve  Bizans  dönemine  ait  keramik  parçaları  (Resim  6), mezar tuğlası parçaları, duvar izleri  (N:  37°47.339’ E:  32°24.169’, El:  1154 m.)  ve  mermer  heykel  parçası  rastlanılmıştır.  Hatip Höyük’ün     3 km. Kuzeybatısındaki yerleşimde 36×100 m. Ölçülerinde kompleks bir yapı içinde kilise kalıntısı bulunmaktadır. Kompleks yapı kalıntısının batısında nekropol alanı ve devşirme mezar kapakları bulunmaktadır. Dört âdeti yeni olmak üzere, alanda çok sayıda kaçak kazı çukuru açılmıştır. Nekropol alanının batısında metal posası tespit edilmiştir. Yaklaşık 200×400 m.lik bir alanda kurulmuş olan yerleşimin güney tarafındaki kayalıklarda iki adet maden galerisi bulunmaktadır. Yerleşiminin batı tarafında 200 m. Uzunluğunda 2.10 m. genişliğinde sur duvarı izleri görülmektedir. Selçuklu ilçesi, Tatköy’deki Elmaağaç tepe yerleşiminin 25 km güneyinde bulunan bu yerleşim alanı, madenciliğe yönelik daha küçük bir yerleşimdir.

Akçeşme mevkii yerleşiminin 2. km batısında, Eski Kozağaç mevkiinde, Antik dönem taşocağı tespit edilmiştir. Yüzeydeki mevcut taş kesikleri ve izlerinden bir rezerv alanı olduğunu değerlendirdiğimiz alanda, çok sayıda kaçak kazı çukurları açılmıştır.

Dutlu Kırı, Kozağaç taş ocaklarının 2 km. kadar batısında Meram Bağları yolunun 200 m. batı kısmında kaya mezarları vardır ve bu mezar tabanlarında defineci çukurları mevcuttur.

KAYNAKÇA

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI – Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü – 29. ARAŞTIRMA SONUÇLARI TOPLANTISI 1.CİLT

2010 YILI KONYA VE KARAMAN İLLERİ İLE İLÇELERİ – ARKEOLOJİK YÜZEY ARAŞTIRMASI – Hasan BAHAR & H. Gül KÜÇÜKBEZCİ

Alaeddin Keykubat tahta çıktığında, Türkiye Selçuklu Devleti Ortadoğu´nun en güçlü devleti konumuna gelmişti. Devlet Karadeniz ve Akdeniz sahillerine açılmış, sahil güvenliğini sağlamak için anlaşmalar yapmış, yabancı tüccarlara güvenceler vermiştir. Akdeniz sahil güvenliğini de sağlamlaştırmak için Kalanoros (Alaiyye) kalesinin alınması zorunluluk haline gelmişti. Alaeddin Keykubat döneminin büyük emirlerinden olan Mübarezüddin Ertokuş, Esededdin Ayaz´ın teşvikleriyle Kalanoros fethedildi. Sultan burayı o kadar çok sevdi ki adını, Alaeddin´in şehri anlamında Alaiyye olarak verdi. Kalanoros´un hâkimi olan Kir Fard´a ikta olarak Akşehir´i ve birkaç köyü verdi. Kızlarından birisini kendine eş edindi. Kir Fard´ın kızı daha sonra Müslüman olduğu halde, kendisi ve oğulları Hristiyan olarak kalmışlar, II. Gıyaseddin Keyhüsrev´in ölümünden sonra Selçuklu siyasî olaylarına da karışmışlardır. Kir Fard ve ailesi Alaeddin Keykubat´ın ölümünde sonra Akşehir´i bırakıp Sille ve Hatunsaray civarına yerleştiğini biliyoruz. Hatunsaray ve Sille civarındaki üç tane Girvat köyü, Alaeddin Keykubat´ın kayınpederi Kir Fard isminden gelmektedir. Bütün bu bilgiler bölgenin kendisine mülk olarak verildiğini göstermektedir. Çalışmamızın esas konusu Alaeddin Keykubat´ın kayınpederi Kir Fard´ın bu bölgeye niçin ve hangi sebeple geldiğidir. Ayrıca Kir Fard´ın kızı yani Alaeddin Keykubat´ın eşi Hond Hatun ile oğulları üzerinde de durulmaya da çalışılmıştır.

Kir Fard Akşehir’den Sille- Hatunsaray Çevresine Niçin Gelmiştir?

Kir Fard’ın adını taşıyan köylerden ilki, bugün adı Kayadipi olan Hatunsaray’a bağlı Kirvat
köyüdür. Bu köy Osmanlı vakıf defterlerinde ve Karatay vakfında Hatunsaray’a bağlı Kir Fard
karyesi şeklinde geçmektedir. Karatay vakfiyesindeki bu durum Alaeddin Keykubat’ın kayınpederinin isminin hiç değişikliğe uğramadan bu köyün ismini aldığını göstermektedir.

Kir Fard’ın adını taşıyan diğer köylere gelince: Bunlar bugün adı Tepekent olan Kiryat köyü ile Sefaköy olan Giryat adlı köyledir.Bu iki  Giryat  köyü  halk  arasında  ayırt  edilmesi  için  Çamurlu  Giryat (Sefaköy),  Kirli  Giryat (Tepekent) olarak adlandırılmıştır. Bu Kiryat köyleri ise Osmanlı vakıf defterlerinde Sille’ye (Su Diremi) bağlıdır.

Kirli Giryat köyü bakıma Konya’nın Batıya açılan kapısı sayılan tarihi kervan yoluna 5 km yakınlıkta bulunan ve döneminde çok sık bir ormanlık alan içerisinde kalan, bir bölgedir.

Çamurlu Giryat ise Konya-Beyşehir karayolunun yaklaşık 35.  kilometresinde ve yola cepheli Kızılören Hanı’nın bulunduğu güzergâh üzerindedir. Bu yol Kubadabad ve oradan Akdeniz’e Antalya ve Alaiyye’ye bağlanan yol üzeridedir.

Hatunsaray’a bağlı Kirvat köyü de saklanmaya ve savunmaya müsait bir yerdir. Kalesi bile vardır. Kirvat (kayadibi) bölgesinin iklimi Konya kara ikliminden farklı Akdeniz iklimine benzeyen yağışlı mümbit bir bölgedir. Aslında bugün Hatunsaray-Yunuslar arasında bulunan Çamurlu Kiryat (Sefaköy) ile Kirvat’ı (Kayadipi) birleştiren eski tarihî yol en ilgi çekici yoldur. Bu yolun bazı yerlerinde devlet karayolu bile yoktur.

(Yol Hatunsaray, Botsa (Güneydere) (İki adet biri yıkılmış Roma köprüsü var), Glistra (Gökyurt), (Yol kalıntıları ve köprüler var), Tulasa (Kayalı), Bulumya (Erenkaya), Çamurlu İğret (Girvat, köprü  temeli  var),  Ballıkaya (kale  ve  kaya  mezarlar  var)  üzerinden  Yunuslar  köyüne ulaşmaktadır.)

Kir  Fard’ın  Sille  ve  Hatunsaray  bölgesine  gelmesinin  diğer  bir  sebebi  de,  buradaki Hristiyan nüfusun varlığıdır. Hem Çamurlu Giryat hem de Kirvat (Kayadipi) köyünde kilise de bulunmaktadır. Çünkü Kir Fard ölünceye kadar Hristiyan olarak yaşamıştır.

Kir Fard Kalonoros (Alâiyye) hâkimiyeti sırasında bölgenin ruhanî lideri gibi idi.

 

Kirvat Kalesi ve Deresi

KAYNAKÇA:

Akdeniz İnsani Bilimler Dergisi / Mediterranean Journal of Humanities / Cilt: II / Sayı: 1 / sf. 121-130 Telif Hakkı © Akdeniz İnsani Bilimler Dergisi.

  1. Alaeddin Keykubat´ın (1220-1237) Kayınpederi Kir Fard Hakkında Bir Araştırma “Alaeddin Keykubat´s Father in Law Kyr Fard”

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali HACIGÖKMEN

Selçuk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Konya, hgokmen@selcuk.edu.tr

Bir cevap yazın